GCM Yatırım Araştırma Müdürü Kudret Ayyıldır, dünya ekonomisinin, son beş yılda sağlık ve jeopolitik risklerin şekillendirdiği zorlu bir dönemden geçtiğini belirtti. Ayyıldır, değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:
“Pandemi sırasında benimsenen genişleyici para ve maliye politikaları, ülkeleri tarihi seviyelerde enflasyon ve işsizlik oranlarıyla karşı karşıya bıraktı. 2022'de normalleşme adımlarına yönelik umutlar artarken, Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği jeopolitik riskler küresel ekonomik döngüleri derinden etkiledi.
“Bu süreçte, enflasyonist baskılarla karşı karşıya kalan merkez bankaları, sıkılaştırıcı para politikalarıyla enflasyonu kontrol altına almaya çalıştı. Ekonomik aktivitedeki zayıflık ve yüksek enflasyon ikilemi küresel piyasaları sarsarken, ABD Merkez Bankası (Fed), bir buçuk yıl içinde politika faizini 10 kat artırarak enflasyonla mücadelede kararlılığını net bir şekilde ortaya koydu. Nisan 2023'te enflasyon oranı politika faizinin altına gerilemesine rağmen, Fed, enflasyondaki düşüşün kalıcılığına dair net bir kanıya varmadan politika değişikliğine gitmedi. Bir buçuk yıl boyunca sabit faiz politikası uygulayarak süreci kontrol altında tutmaya çalışması, bu yaklaşımın somut bir örneği olarak kayıtlara geçti.
“2024'ün ortasında manşet enflasyonun %3,0'ın altına düşmesiyle birlikte, Fed'in para politikasında değişiklik yapacağına dair beklentiler güçlendi. Ancak işsizlik oranının %4,3’e yükselmesi, Eylül 2024'te Fed’i Jumbo faiz indirimi (50 baz puan) yapmaya zorladı. Yılın geri kalanında Kasım ve Aralık toplantılarında çeyrek puanlık indirimlerle faiz oranını %4,50’ye çeken Fed, yılı %4,2 işsizlik oranı ve %2,7 manşet enflasyonla tamamladı.
“2025 yılı projeksiyonlarında 2 adet faiz indirimi düşüncesi ABD’nin yeni başkanı Trump’ın gerçekleştireceği politikalar çerçevesinde sınırlı olarak görülmektedir. Enflasyon özellikle de istihdam piyasasına ilişkin dinamikler, bankanın faiz politikasını belirlerken kritik bir rol oynamaya devam etmektedir. Bu bağlamda, her ayın ilk haftasında açıklanan ABD istihdam verileri (Tarım Dışı İstihdam, İşsizlik Oranı ve Ortalama Saatlik Kazançlar) dikkatle takip edilmelidir.
“Tarım sektörü haricinde (Sanayi, Kamu, Hizmet, vb) son ay içerisinde çalışan insanların sayısındaki değişikliklere Tarım Dışı İstihdam (Nonfarm Payrolls), ABD ekonomisinde geride kalan ay içerisinde, iş aradığı halde iş bulamayan kişilerin, toplam iş gücü içerisindeki oranına İşsizlik Oranı (Unemployment Rate), Tarım sektörü dışında çalışan işçilere ödenen saatlik ücretteki değişimlere ise Ortalama Saatlik Kazançlar (Average Hourly Earnings) adı verilir.
“Aynı anda açıklanan bu 3 veri setinden teorik olarak 27 tane olasılık çıkmasına karşın fiyatlama davranışında Tarım Dışı İstihdam popülaritesinin genellikle bir adım önde olduğunu söyleyebiliriz. Tarım Dışı İstihdam verisi yerine Ortalama Saatlik Kazançlar ya da İşsizlik Oranı verisinin fiyatlama alanına girebilmesi içinse, TDİ verisinin beklentiye paralel bir sonuç oluşturması ve Enflasyon dinamiklerinin Fed aksiyonları için tek geçerli konu olarak ağır kazanması gerekliliği göz ardı edilmemelidir.
“Söz konusu olası fiyatlama davranışı öncesinde de ilgili verilere yönelik tüm detaylara hakim olmak önemlidir. Ancak bu destek ile trade performansında pozitif bir değişim izlenebilir. Bu sebeple “Tarım Dışı İstihdam” temalı raporumuzda, ilgili verilere ve geçmiş dönem etkilerine ilişkin tüm detayları incelemeyi ihmal etmeyiniz.
“Cuma günü ABD’den gelecek kritik verilere ilişkin piyasa beklentilerine yukarıdaki tablodan ulaşabilirsiniz. Bu rakamların veri sonuçlanana kadarki süreç içerisinde revize edilebileceği hususu göz ardı edilmemelidir. Bu sebeple de en güncel rakamlara veri açıklanmadan önceki “GCM Yatırım Yurt Dışı Piyasalar Forex Bülteni” vasıtasıyla ulaşabilirsiniz.
“Tarım Dışı İstihdam verisine yönelik 66 ekonomist / analist tahminde bulundu. Burada en yüksek tahmin 268 bin, en düşük tahmin 120 bin, piyasa beklentisi ise medyan 165 bin olarak kaydedilmiştir. Tarım Dışı İstihdam verisinde 120 bin altında ya da 268 bin üzerinde gelebilecek herhangi bir sonuç piyasalar için sürpriz olacağından fiyat etkisi de o derece sert olması beklenir.
“Bunun yanı sıra 120 bin – 160 bin arasındaki olumsuz ve 160 bin – 200 bin arasındaki olumlu sonuçların diğer göstergelerle birlikte değerlendirilmesi gerektiği, psikolojik 200 bin üzerindeki veri sonucunun TDİ verisini daha etkin bir fiyatlamaya çekebileceğini söyleyebiliriz.
“İşsizlik Oranı verisine yönelik 64 ekonomist / analist tahminde bulundu. Burada en yüksek tahmin 4,40%, en düşük tahmin 4,10%, piyasa beklentisi ise medyan 4,20% olarak kaydedilmiştir. İşsizlik Oranı verisinde 4,10% altında ya da 4,40%, üzerinde gelebilecek herhangi bir sonuç piyasalar için sürpriz olacağından fiyat etkisi de o derece sert olması beklenir.
“Bunun yanı sıra %4,2 üzerinde gelebilecek bir sonuç istihdam dinamiklerinde soru işareti oluşturarak piyasanın faiz indirimi hususunda zamanı daha erkene çekme düşüncesi (örneğin sonuca bağlı olarak Haziran’dan Mayıs ya da Mart’a) oluşturabilir. %4,2 altında ise genel itibariyle istihdam dinamiklerinde şu an sorun yok, Fed enflasyon verisine daha fazla odaklanabilir düşüncesi oluşturabilir.
“Ortalama Saatlik Kazançlar verisine yönelik 28 ekonomist / analist tahminde bulundu. Burada en yüksek tahmin 4,20%, en düşük tahmin 3,80%, piyasa beklentisi ise medyan 4,00% olarak kaydedilmiştir. Ortalama Saatlik Kazançlar verisinde 3,80% altında ya da 4,20%, üzerinde gelebilecek herhangi bir sonuç piyasalar için sürpriz olsa da fiyat etkisi içerisine girmesi beklenmemekle birlikte enflasyon üzerinde ek bir baskı oluşturabilir mi hususu tartışılabilir.
“Özetle ABD istihdam verileri bir öncekine kıyasla daha iyimser ya da kötümser gelecek sonuçlarıyla piyasa katılımcılarının Fed faiz inmeli / inmemeli şeklindeki spekülasyona yönelik varlık fiyatlarında anlık reaksiyonların oluşmasını sağlayacağından takip edilebilir. Önceliğimiz Tarım Dışı İstihdam olmakla birlikte sıralama olarak Tarım Dışı İstihdam, İşsizlik Oranı ve Ortalama Saatlik Gelirler olarak dikkate alınabilir.
“Ancak burada piyasalar için en önemli riskin 20 Ocak tarihinde koltuğa oturacak ABD Başkanı Trump’ın uygulayacağı politikaların küresel ekonomik görünüm ve enflasyon göstergesi üzerinde yaratacağı olumsuzluğun şiddeti olarak izah edebiliriz. Bu açıdan ilgili verilerin Trump gölgesinde olabileceği de göz ardı edilmemelidir. Bir yandan DXY 109 aşması diğer yandan ABD 10 yıllık tahvil faiz oranının %4,70’e ulaştığı fiyatlar düşünüldüğünde piyasalar Trump’ı ciddi bir risk faktörü olarak görmektedir. Bu minvalde kritik ABD veri setini değerlendirirken anlık reaksiyonlarda farklılaşmanın olabileceği unutulmamalıdır.
ABD Merkez Bankası Fed, veri sonuçlarına göre kararını değiştirir mi?
“ABD Merkez Bankası Fed, herhangi bir ayda izlenecek sonuçlarla para politikası kararlarında keskin değişimlere gitmeyecektir. Banka tüm veri setini bir arada değerlendirerek para politikasında bir revizyon görecek mi konusunu tartışacaktır. Toplantı öncesinde de Fed yetkililerin vereceği mesajlar da piyasalarla olan iletişimi, piyasanın bu düşüncelere ne kadar reaksiyon vereceği olarak önemli bir yönlendirme politikası olarak izah edilebilir.
“Oysa piyasa katılımcıları olarak tabir edeceğimiz traderlar her veri sonucunda finansal varlıklara yönelik anlık etki sahibi oluşturacak spekülatif yorumlamalar yapabilir. Örneğin Trump politikasının yaratacağı olası enflasyon ile Fed cephesinde sınırlı bir faiz indirimi gerçekleşmesi beklenmektedir. İstihdam piyasasında izlenecek olumsuz seyir piyasaların heyecanlanmasını sağlayabilir. Çünkü Fed bu duruma kayıtsız kalamaz daha fazla faiz indirir spekülasyonu ile veri açıklandığı andan itibaren anlık fiyatlama davranışı oluşturmak isteyebilir. Ancak bu tür bir sonuç ve piyasa fiyatlaması oldu diye Fed kesin aksiyona geçecektir demek doğru olmayacaktır.
“Bu açıdan Fed kaynaklı karar mekanizması ile Fed’e ilişkin spekülatif fiyatlama davranışı arasındaki farkı iyice ayırt etmemiz gerekmektedir.
“Piyasaya dönecek olursak, Fed’in ilk faiz toplantısı 29 Ocak tarihindedir. CME FedWatch tarafında bu toplantıda bankanın faiz indirimi gerçekleşme ihtimali %5 ile çok düşük bir ihtimal olmakla birlikte ilk faiz indirimi beklentisi Mayıs ve Haziran toplantısında %45’e yakın oran ile çeyrek puan faiz indirimi şeklindedir. Yani piyasa ilk faiz indirimi tarihinde de kafa karışıklığı yaşıyor. Çünkü Trump önemli bir risk faktörü.
“Trump’ın başkanlık koltuğuna oturduktan sonra uygulayacağı politikaların enflasyon üzerinde yaratacağı etki ile Fed faiz indirimi iştahının kapalı olması beklenen 2025 yılı görünümünde projeksiyonlarda yer alan 2 adet indirim hususunda istihdam ve enflasyon dinamiklerini bir bütün olarak ele alacağız. Henüz daha yılın başında olması sebebiyle keskin veri değişimleri görmediğimiz müddetçe ilk çeyrekte veri seti oluşturulacağı ve Mart toplantısındaki projeksiyonlarda daha net beklentilerle karşılaşacağımızı söyleyebiliriz. Bu açıdan yılın ilk veri setinde keskin bir değişim görmememiz kaydıyla Fed cephesindeki beklentilerde önemli değişimler izlenmeyebilir. Ancak Tarım Dışı İstihdam verisinden ziyade İşsizlik Oranının %4,3 ve üzerinde bir sonuç gelmesi durumunda kısa vadeli oyuncuların piyasa üzerinde daha aktif olmak isteyeceği de göz ardı edilmemelidir.
“Veri sonuçlarına yönelik başarılı yorumlar yapabilmek için, geçmiş dönemdeki etkilerin bilinmesi önemlidir”
“Kritik ABD verilerinin varlık fiyatları üzerindeki olası etkilerini doğru yorumlayabilmek, stratejilerin başarıya dönüşebilmesi adına önemlidir. Bu sebeple de yorumlama yeteneğinizi geliştirebilmek için geçmiş dönemlerde nasıl reaksiyon verdiğinin bilinmesi önemlidir. Ancak bu bilgi, yeni dönemdeki beklentilerde kesin başarıya ulaştırır psikolojisini oluşturmamalıdır. Çünkü günler / haftalar / aylar hatta yıllar içerisinde ülkelerin makro – ekonomik dinamikleri ve piyasa beklentileri farklılaşabiliyor. Bu sebeple de her ay aynı etkiyi beklemek doğru olmayacaktır. Geçmiş dönem çalışmaları, yatırımcıların bu veri ile birlikte olası hareket akışını daha başarılı bir şekilde yorumlayabilmek adına pratik bilgiler olarak düşünülmelidir.
“6 Aralık 2024 tarihinde yani bir önceki ay açıklanan ABD verileri ile birlikte EURUSD ilk dakika fiyatlama davranışında önemli bir yükseliş izlemekteyiz. Ancak bu yükseliş diğer dakikalarda hacimsel anlamda sınırlanmakta olup dördüncü dakika itibariyle de davranışı biçimini değiştirmektedir. Ons Altın ise paritenin tam tersi bir reaksiyon gösterdi. İlk iki dakikada oluşan düşüşler ardından hem davranış biçimi değişti hem de hacimsel anlamda hareket alanı sınırlandı.
“Burada farklı fiyatlama davranışı oluşmasının en önemli sebebi (1) grev sebebiyle bir önceki sonucun çok kötü gelmesi arından tarım dışı istihdam verisine yönelik 200 bin çevresinde beklenen iyimserlik, (2) İşsizlik verisi her ne kadar beklentiye paralel sonuçlansa da öncekine kıyasla artış kaydetmesi, (3) ADP özel sektör verisi detaylarında yıllık maaş değişimlerindeki artış görünümüne paralel ücretlerde artışın görüldüğü Ortalama Saatlik Kazançlar, (4) en önemlisi de tüm veri setinden bağımsız Fed’in yıl sonu toplantısında çeyrek puan faiz beklentisine kesin gözüyle bakılması olarak izah edilebilir.
“5 Ocak 2024 tarihinde yani bir önceki yılın aynı ayında açıklanan ABD verileri ile birlikte EURUSD ve Ons Altın ilk dakika fiyatlama davranışında önemli bir düşüş izlemekteyiz. Ancak bu düşüş ikinci dakikadan itibaren hacimsel anlamda sınırlanmakta ve üçüncü dakika itibariyle de davranışı biçimini değiştirmektedir. Bu süreç, mevcut haberin açıklandığı anın ne kadar önemli olduğunu ve haberin sonucunun yorumlanmasında zamana endeksli değişimlerin önemini artırmaktadır. Bu nedenle veriye hızlı bir şekilde ulaşmak ve ilgili veriyi doğru bir şekilde yorumlamak kritik bir önem taşımaktadır. “GCM Forex / Viop / Borsa Yatırımcıları”, verilerin sonucuna ilişkin GCM MT4 / GCM MT5 platformları içerisinde yer alan ve anlık olarak veri akışının geçtiği “Haberler” bölümünden yararlanabilir.
“144 tane veri (12 yıl) sonucunun EURUSD paritesi üzerindeki etkisini incelediğimizde 5 dakika içerisinde ortalama 45 pip, 15 dakika içerisinde ortalama 50 pip ve 30 dakika içerisinde ortalama 54 pip hareket ettiğini, 5 ile 30 dakika arasındaki ortalama değerler incelendiğinde önemli bir pip farkının olmadığını ve bu nedenle de özellikle istihdam verilerinin ilk 5 dakika üzerindeki olası etkisinin çok daha önemli olduğunu söyleyebiliriz.
“Tablo içerisinde yeşil renkli olanlar genel ortalamanın üzerindeki performans, kırmızı renkli olanlar ise genel ortalamanın altındaki performans olarak dikkate alınabilir. 2024 yılını geride bıraktık. Fiyat etkisine baktığımızda genel ortalama üzerinde bir seyir izlemektedir. Bu tutum ABD Merkez Bankası Fed politikasının makro gelişmelerdeki değişimlerde oynaklık oluşturduğunu ve traderların anlık reaksiyonda daha fazla efor sarf ettiği şeklinde okunabilir. Bu sebeple de yeni yıldaki veri sonuçlarının kendi iç dinamiklerinde ayrı ayrı öneme sahip olabileceği unutulmamalıdır.”
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 Galata Haber Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.