Marbaş Menkul: Avrupa gündeminde, jeopolitik ve para politikası başlıkları öne çıkıyor

Marbaş Menkul Değerler'in raporunda "İç tarafta haftanın geneline baktığımızda risk unsurlarının sınırlı, pozitif haber akışlarının ise daha kuvvetli olmasına rağmen hafta boyunca sıkışmanın sürdüğünü görmekteyiz." ifadelerine yer verildi. Raporda şunlar kaydedildi:

"Risk unsularının sınırlı olmasından kaynaklı aşağı yönlü hareketin sınırlı olduğunu görürken, XBANK endeksinde direncin aşılması durumunda yukarı yönlü hareketin hızlanacağını düşünmekteyiz. Yıl sonuna doğru iç tarafta fon kapanışları destekleyici unsur oluştursa da son günlere doğru azalan yabancı işlemleriyle birlikte hareketin genele yayılmasını engellenebilir. Özetle gün içerisinde makro veri olarak sadece Tüketici Güven Endeksi’ni takip ederken, gün içerisindeki hareketin haftanın genelinde olduğu gibi olmasını beklemekteyiz. Orta-uzun vade için ise pozitif görüşümüzü korurken, gün içerisinde teknik anlamda 11500 direncini takip etmekteyiz.

ABD piyasalarında beklentilerin altında açıklanan TUFE ile beraber dün teknoloji hisselerinde yukarı yönlü hareketler izlerken, yeni günde ABD vadelilere baktığımızda kazançların sınırlandığını ve hafif satıcılı seyrin hâkim olduğunu görmekteyiz. Kısa vadeli olarak baktığımızda makro verilere dayanan ekonomik belirsizlikler risk unsuru oluştursa da 2026 yılı için FED Başkanı değişikliğiyle beraber daha güvercin FED ihtimalinin piyasalar açısından katalizör oluşturduğunu görmekteyiz. Trump’ın daha fazla faiz indiren başkan görmek
istiyorum açıklamasının ardından Waller-Bessent gibi isimlerden gelen demeçlerin akışı destekler nitelikte olduğunu görmekteyiz. Bu gelişmeler dışında ay başından bu yana yüzde 20’ye yakın düşüş gösteren Oracle’da TikTok’un ABD operasyonlarını alacak söylemleri üzerinde toparlanma oluşmasını teknoloji hisseleri açısından pozitif değerlendirmekteyiz. Özetle yeni günde kısa vadeli makroekonomik verilerin belirsizliğinden kaynaklı yukarı yönlü hareketlerin sınırlı olduğunu ve hafif satışların meydana geldiğini görmekteyiz.

Asya-Pasifik’te piyasalarında, küresel yavaşlama endişelerine rağmen büyüme görünümünün korunacağına yönelik beklentiler öne çıkıyor. Mastercard’ın 2026 ekonomik görünüm raporuna göre, bölge genelinde tüketici harcamaları ve turizm gelirlerinin büyümeyi desteklemeye devam etmesi beklenirken, yapay zekâ yatırımları ve dijital dönüşüm orta vadede ekonomik aktiviteyi güçlendiren temel unsurlar arasında yer alıyor. Çin cephesinde, Hainan’da başlatılan 113 milyar dolarlık serbest ticaret bölgesi programı, yabancı yatırımları çekme ve tedarik zincirlerinde yeniden konumlanmayı teşvik etme amacıyla atılmış stratejik bir adım olarak öne çıkıyor. Öte yandan, artan ABD-Çin gerilimleri nedeniyle çok sayıda Çinli şirketin merkez ve operasyonlarını Singapur’a kaydırma eğilimi, bölgesel finansal merkez dengeleri ve tedarik zinciri yapısında yapısal bir dönüşüme işaret ediyor. Jeopolitik tarafta, Çin-Tayvan hattındaki gerilim ABD’nin Tayvan’a yönelik desteğiyle yeniden tırmanırken, Çin’in Venezuela’ya verdiği destek mesajı, Pekin’in küresel diplomatik denge arayışını sürdürdüğünü gösteriyor. Japonya’da, Japonya Merkez Bankası (BOJ) politika faizini yüzde 0,75’e yükselterek son 30 yılın en yüksek seviyesine taşıdı. BOJ’dan gelen ilave sıkılaşma sinyalleri, para politikasında normalleşme sürecinin sürebileceğine işaret ediyor. Kararın ardından Nikkei endeksi yüzde 1’in üzerinde yükselişle günü tamamladı.

Avrupa gündeminde, jeopolitik ve para politikası başlıkları öne çıkıyor. AB liderleri, Ukrayna’ya 2026-27 dönemi için toplam 90 milyar avroluk faizsiz kredi sağlanması konusunda uzlaştı. Donmuş Rus varlıklarının kullanımından vazgeçilirken, finansmanın sermaye piyasalarından borçlanma yoluyla karşılanacağı belirtildi. Para politikası tarafında, İngiltere Merkez Bankası, bu çerçevede politika faizini yüzde 4’ten yüzde 3,75’e indirdi. Goldman Sachs, BoE’nin 2026 yılında Mart, Haziran ve Eylül aylarında 25’er baz puanlık faiz indirimi yapmasını bekliyor. Euro Bölgesi’nde, ECB Başkanı Christine Lagarde, faizlerin sabit tutulmasının ardından ekonomik risklerin azaldığını ifade etti. Avrupa Komisyonu, 2025 büyüme tahminini yüzde 1,3’e yükseltirken, 2026’da sınırlı yavaşlama, 2027’de ise toparlanma öngörüyor. Almanya ve Fransa zayıf seyrederken, İspanya pozitif ayrışıyor. Ticaret cephesinde, AB-Mercosur serbest ticaret anlaşması, Fransa ve İtalya’nın itirazları ile çiftçi protestoları nedeniyle ertelendi. Gelişme, AB’nin küresel ticaret ve Latin Amerika stratejisinde yeniden denge arayışını gündeme taşıyor.

Emtialar üzerinde Ons Altın’da sınırlı geri çekilmeye rağmen risk iştahının sürdüğünü izlerken Brent Petrol’de Arz yönlü endişeler başta olmak üzere 60$ altında fiyatlamaların sürdüğünü görmekteyiz.

Ekonomik takvimde iç tarafta Tüketici Güven Endeksini takip edeceğiz.

Küresel tarafta ise makro haber akışının görece sınırlı olduğunu izlerken önemli akış olarak sadece ABD’den gelecek İkinci El Konut Satışlarını takip edeceğiz."